Aynaya Çok Bakarsak Nolur
Ayna, insanoğlunun en büyük dostu ve aynı zamanda en büyük düşmanı. Sabah kalktığında göz altı torbalarının bir bavul setine döndüğünü fark etmeni sağlayan şey de o, tam çıkarken kendini karizmatik hissedip “Bugün çok iyiyim be!” dediğin an saçında yapışmış bir yaprağı gösteren de...
Peki, aynaya çok bakarsak ne olur? Gerçekten güzelleşir miyiz, yoksa kendi kendimizi delirtir miyiz? Haydi gel, bu aynalı dünyayı biraz mizahi bir dille keşfedelim!
1. Önce Bir "Kim Bu?" Evresi Yaşanır
Aynaya ilk bakış genelde sıradan bir şeydir. Ama uzun süre bakmaya başladığında işin rengi değişir.
- İlk 5 saniye: Tamam, her şey normal.
- 10. saniye: Biraz yaklaşıyorsun. "Gözlerim hep böyle miydi?"
- 30. saniye: Kendi kendine kaş kaldırma hareketleri yapıyorsun. "Bu kaş buraya hep böyle mi kalkıyordu?"
- 1 dakika: "Burnum sola doğru kayık mı?! Daha önce fark etmemiştim!"
- 5 dakika: "Bu ben miyim gerçekten? Yoksa bir klonum var da bana mı benziyor?"
Aynaya çok bakınca, insan kendi yüzünden bile şüphe etmeye başlıyor. Bir noktadan sonra sanki tanımadığın bir yabancıyla göz göze gelmiş gibi hissediyorsun. (O yabancı sensin ama olsun, yine de ürkütücü.)
2. Kusur Avına Çıkarsın!
Aynaya uzun süre bakmanın en büyük riski, olmayan kusurları keşfetmektir.
- "Burnum biraz yamuk mu?"
- "Bu sivilce mi, yoksa sadece gölgemi yanlış mı görüyorum?"
- "Gözümün biri diğerinden 0.0003 mm büyük mü acaba?"
İlk başta hiçbir şey yokken, 10 dakika aynaya baktıktan sonra estetik cerrahı arama noktasına gelmek gayet mümkündür.
Ayrıca bu aşamada "Işık çok kötü, yoksa ben böyle değilim." diyerek kendini avutma evresi de devreye girer. (Evet, ışık kötü olabilir ama her ışıkta değişiyorsan, belki de sıkıntı ışıktan çok sendedir?)
3. Aynada Mimiklerle Oynama Seansı
Bir insan aynaya uzun süre bakıyorsa, bir noktadan sonra kendine türlü mimikler yapmaya başlar.
- Kaş kaldırma (Hımm, James Bond gibi görünüyor muyum?)
- Göz kısma (Acaba karizmatik bir film karakteri gibi duruyor muyum?)
- Şaşırma efekti (Bu surat ifadesi gerçek hayatta kullanılıyor mu?)
Özellikle asık suratla kendine bakıp sonra "Gülünce daha iyi görünüyorum" testini yapanlar, bu listenin baş tacıdır.
4. Derin Düşüncelere Dalma Evresi
Aynaya uzun süre bakınca, konu bir noktadan sonra felsefi bir boyut kazanır.
"Ben kimim?"
"Gerçekten güzel miyim, yoksa sadece beynim bana bunu mu düşündürüyor?"
"Aynadaki yansıma gerçek ben mi, yoksa sadece ışığın oyunu mu?"
Bu noktada fazla ileri gitmeden aynadan uzaklaşmak akıl sağlığınız açısından önemlidir. Yoksa aynalarla konuşmaya başlayabilir ve günün sonunda "Aynanın İçindeki Ben, Gerçek Ben Değil mi?" başlıklı bir komplo teorisi yazarken bulabilirsiniz kendinizi.
5. Kamera Açınca Bütün Gerçekler Ortaya Çıkar!
Aynada 20 dakika kendini izleyip "Evet, ben gayet iyiyim!" dediğin anda büyük bir hata yaparsın: Ön kamerayı açarsın.
Ve işte o an… Gerçek dünyaya acı bir dönüş yaşanır.
- Aynada gördüğün karizmatik surat, ön kamerada neden uzaydan yeni inmiş bir uzaylı gibi görünüyor?
- O ışıl ışıl parlayan cilt, neden "flaşlı güvenlik kamerası görüntüsü" gibi çıkıyor?
- Gözlerin neden uğursuz bir bebek oyuncak gözünü andırıyor?
İşte tam bu noktada, aynaya fazla güvenmemek gerektiği anlaşılır.
Aynaya Fazla Bakma, Delirme!
Aynaya bakmak güzeldir ama ölçüyü kaçırınca insanın psikolojisini bozar. Çok uzun bakarsan olmayan kusurlar uydurursun, kendine şüpheyle yaklaşırsın, hatta felsefi krizlere girersin.
O yüzden, aynaya gerektiği kadar bak ve fazla sorgulama. Çünkü sana "iyi görünüyorsun" dedirten en büyük şey, kendine olan güvenindir.
Unutma: Sen zaten iyisin, o yüzden aynayla fazla muhabbete girme!
Yazar: Aynasız Deli
0 Yorumlar